Yeni bir fotoğraf makinesi aldım: Mirrorless! 

Herkese merhaba, yazının başlığını görünce satın aldığım şeyle hava attığımı düşünmeyin lütfen. Bu yazı benim mirrorless (aynasız)  fotoğraf makinasına geçtikten sonra yaşadığım süreci kaleme almak için yazılmıştır. 

Uzun yıllardır DSLR kullanıyordum. Bir süre önce tüm fotoğrafçı arkadaşlarım mirrorless fotoğraf makinelerine döndüler ve fotoğrafı yeniden icat ettikleri gibi abartı övgülerle beni sinir ettiler. 🙂

Ben normalde alışkanlıklarımı değiştiremiyorum. Yeniliklere geç ayak uyduruyorum, her çıkan yeniliğe şüpheyle yaklaşıyorum, bu sırada elimdeki teknoloji geri kalıyor, ondan da nefret ediyorum ve sonunda pes ediyorum.

Mirrorless sisteme geçiş benim için eninde sonuçta kaçınılmazdı. Mevcut makinemle ilgili bir sorun yaşadım, yeni bir tane satın almak zorunda kaldım ve olanlar oldu:)

Mirrorless bir makine aldım ve artık ben de fotoğraf dünyasında bir “hipster”dım.

Peki yeni makinemle neler oldu?

Elektronik Vizör – Gerçekten çok iyi

Elektronik vizör, sensöre ne yansıdığını tam olarak görebiliyor, ayna olmadığı için ekranınızın arkasının yansımasını değil de sensörün doğrudan projeksiyonunu görebiliyorsunuz. Fotoğrafı çekmeden önce pozu gördüğünüz için fotoğraftan aldığınız sonuç da harika oluyor. 

Mirrorless Makineler Küçük

Ayna kısmı iptal olduğu için bu model makineler oldukça küçük, dolayısıyla kullanımı çok daha kolay. Artık birden fazla makine taşımak benim için daha kolay. Küçük makineyi yadırgadım ikm başta, çünkü fotoğraf çeken bir turist gibi görünüyorum. Daha profesyonel hissetmek ve etrafa fotoğrafçı görünümü vermek istiyorsanız, makinenize askı ya da başka aksesuarlar satın alabilir ve daha büyük lensler kullanabilirsiniz. Mirrorless makinede şu ana kadar yaşadığım tek sorun uzun soluklu videolarda aşırı ısınması. Makine ile yoğun bir video çekiminden sonra aleti soğutmanız gerekir. Ama fotoğraf çekiyorsanız çok çok iyi, ben video için farklı bir kamera taşıyarak sorunu çözüyorum. Aşırı ısınma sorunu da kesinlikle modelin yeni nesillerinde çözülecektir, bu nedenle mirrorless bir makine satın almadan önce daha iyi versiyonlarını bekleyebilirsiniz. Ya da alın geçin, benim gibi DSLR ile video ve mirrorless ile fotoğraf çekin.

Otomatik netleme (Auto focus) – müthiş

Mirrorless bir makine ile olduğunda otomatik netleme işini çözersiniz. Bu modu özellikle acemi fotoğrafçılara öneriyorum. Tam kadraj otomatik odaklama, odağı focusa otomatiik olarak aldığı için bunu yapmak üzere makinede ayarlamalar yapmanıza gerek kalmıyor. Odaklanmadığında da sizi uyararak yeniden odaklanmaya yönlendiriyor. Ancak bu mod pek de batarya dostu değil, uzun süreli çekimlerde kullanmanızı önermem. Pil konusuna değinmişken ever DSLR makinelere göre pil ömrü daha kısa, yanınızda yedek batarya olmalı ve yoksa şarj problem. Mirrorless makineyle ilgili şu ana kadar ki en tatsız şey pil ömrü.  Ama eminim ki her yeni nesilde bu sorunu çözecekler.

Deklanşör

Mirrorless makinelerde deklanşör de alıştığımızdan farklı. Ayna olmadığı için makinede tek bir ses var o da deklanşör. Deklanşörün sesi de belli belirsiz. Kimsenin fark etmeden fotoğraf çekebilirsiniz. Bir casus gibi. 🙂 Kim bilir, belki de CIA’in geliştirdiği bu teknoloji bize yeni ulaştı. 

Ve lens…

Lens konusu biraz ikircikli. Makine değişince lenslerinizi de yenilemek isteyeceksiniz ki bu çok doğal ama pek bütçe dostu değil. Zaten piyasadaki bütün yeni lens sürümleri mirrorless makineler için üretilmiş. Hem yeni bir kamera hem de bir lens için bütçeniz yoksa, DSLR lensinizi yeni makinenizle kullanmak için bir adaptör satın alabilirsiniz, ancak adaptörle çekim yaparken odaklamayı manuel olarak yapmanız gerekecektir.

Özet olarak yeni bir makine almayı planlıyorsanız mutlaka mirrorless bir fotoğraf makinesi almanızı tavsiye ederim.

Yorumlarınızı bekliyorum!

Anıl Uzun