Makro Fotoğrafçılık: Küçük Dünyaları Keşfetmek

Önümüzde kocaman bir dünya olsa da hala merak ettiğimiz ve incelemek istediğimiz yüzlerce makro alan bulunuyor. Genellikle belgesellerde görmeye alıştığımız ve küçüğünden büyüğüne hepimizin dikkatini çeken bu makro dünya, fotoğraflara da konu oluyor. Makro fotoğrafçılık denildiğinde akıllara ilk gelen görüntüler çiçekler, hayvanlar, böcekler olabiliyor.

Ama makro fotoğrafçılığın bunlarla sınırlı kaldığını düşünmenizi istemiyorum. Çünkü makro dediğimiz dünya göremediğimiz ya da yanından geçtiğimiz halde dikkatimizi çekmeyen kocaman bir fotoğraflar dizisinden oluşuyor. Her gün geçtiğimiz yollar, altında otobüs beklediğimiz ağaç, sokakta meraklı gözlerle etrafa bakan o smokinli kedi aslında makro fotoğrafçılığın konusu olabilir.

Bazen görmediğimiz ve merakla incelemek isteyeceğimiz dünyalara ışık tutan makro fotoğrafçılık ile eşsiz güzellikte bitkilerle ve canlılarla karşılaşabiliriz. Bütün bunların ortaya çıkmasını sağlayan makro fotoğrafçılık, aslında küçük dünyaları bize tanıtan kocaman bir spot lambası görevi üstleniyor. Özellikle gençlerin ve maceradan hoşlananların ilgi duyduğu makro fotoğrafçılık şaheser görüntülere sahne oluyor. 

Makro dünyayı yakından incelemek isteyenlerin neler yapması ve yapmaması gerektiği ile ilgili uzun araştırmalar yaptım. Özellikle bu alanda çalışan kişilerin deneyimlerinden elde ettiğim bilgilerle makro fotoğrafçılıkta kaliteyi nasıl yukarı taşıyacağımı öğrenme imkânım oldu.

Temel teknikleri bilmeden makro fotoğrafçılık yapmanın mümkün olmadığını ve çekimlerde her zaman göze batan detayların ortaya çıktığını fark ettim. Bu nedenle sizlerde makro fotoğrafçılık yapmaya merak salmışsanız öncelikle temel tekniklerden haberdar olmalısınız. Bunun yanı sıra kompozisyon kurallarını etkin bir şekilde kullanmaya özen göstermelisiniz. 

Peki, küçük dünyaları keşfe çıkarken hangi tekniklerden yararlanmak gerekiyor? Makro fotoğrafçılığı göründüğü kadar renkli ve enerjik bir dünya mı? Hangi püf noktalarına dikkat etmeliyiz? Bütün bu soruların cevabı için işte benim önerilerim…

Yakın Çekim Teknikleri

makro fotoğraf

Makro fotoğrafçılık da dahil olmak üzere farklı fotoğrafçılık alanlarında aktif olarak kullanılan yakın çekim teknikleri fotoğraflardaki konunun ön plana çıkmasını sağlar. Yakın çekim fotoğrafçılığı bir konunun ya da nesnenin yakından çekiminin yapılmasından oluşur. Ancak işin içerisine makro fotoğrafçılık dâhil olmuşsa yakın çekimin önemi artar. Makro fotoğrafçılıkta yakın çekimler makro mercekler ile yapılır. Makro mercekler ise yakın çekim esnasında arka kısmın flu öndeki konunun ise bütün ayrıntıları ile görünmesini sağlar. 

Makro fotoğrafçılıkta yakın çekim teknikleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Makro fotoğrafçılıkta kullanılan nesneler ya da konu gerçek boyutun daha da altında boyutlara sahiptir. Yani gerçek hayatta bir fil çekmek istediğinizde önünüzde duran kocaman bir fili derinlik, aydınlatma gibi detaylarla çekebilirsiniz. Ancak makro çekimde karşınızda kocaman bir fil yoktur. Çekimlerde karşınıza bir parmak boğumu kadar minik bir fil çıkar. Bu nedenle makro fotoğrafçılığında makro çekime uygun mercekler seçmek gerekir. Dijital cihazlarla çekim yapılacaksa makro zoom özelliği aktif hale getirilmelidir. 
  • Makro çekimlerde en önemli konulardan biri netliktir. Hem konunun yani nesnenin net olması hem de arka planın istenen düzende çıkması gerekir. Bunun için nesne ile kameranın ya da merceğin paralel durmasına özen göstermek gerekir. Nesne ile fotoğraf makinesi birbirine paralel durmadığında arka planda bozulmalar olur. 
  • Makro çekimlerde nesnenin odak noktasında olması ve arka plandaki derinliğin doğru bir şekilde ayarlanması gerekir. 
  • Makro fotoğrafçılıkta nesnenin ön plana çıkmasını sağlamak için arka planın mümkün olduğunca sade olması sağlanmalıdır. Arka plan kalabalık bir hal aldıkça makro çekim zorlaşır ve konu kaybolur. 
  • Çekimlerde ellerde titreme olması ya da cihazın sabitlenmemesi fotoğrafın flu ya da kaymış görünmesine neden olur. Makro çekimlerde diğer çekimlere göre sarsıntıya daha fazla dikkat edilmesi gerekir. 

Odak Mesafesi Ve Derinlik

Makro fotoğrafçılıkta odak mesafesi ve derinlik çekimin kalitesini ön plana çıkaran etkenlerdir. Odak mesafesine dikkat etmek derinliğin ayarlanmasını sağlar.

Bu nedenle odak mesafesi ile derinliğin birbirine bağlı etkenler olduğunu bilmek gerekir. Örnek vermek gerekirse bir papatya çekiminde odak mesafesinin çok yakın olması papatyanın daha detaylı görünmesini sağlar. Ancak papatyanın ortasındaki derinlik düşeceği için yapılan çekim doğallıktan uzak ve yapaya daha yakın olacaktır. 

Makro fotoğraf çekimlerinde odak mesafesi ve derinlik ayarlaması yaparken;

  • Uzak mesafelerden makro çekim yaparken zoom özelliğini ne kadar çok kullanırsanız derinliği o kadar yok edersiniz. Arka plan kalitesi düşeceği için fotoğrafın çözünürlüğü düşük ve düzensiz bir hal alacaktır. 
  • Nesneye gereğinden fazla yaklaşmanız halinde odak mesafesi yakın olur ancak arka plandaki alan derinliği daralır. Alan derinliği daralan resimler doğallıktan uzaktır. 
  • Makro çekimlerde önemli görülen diyafram açıklığını çok geniş tutmak da fotoğraflarda alan derinliğini azaltacak etmenlerdendir. 

Odak Mesafesi Ve Derinlik Ayarlaması Nasıl Yapılır?

makro-fotograf

Makro fotoğrafçılığında diğer fotoğraf çekimlerinden farklı olarak odak mesafesine daha fazla dikkat etmek gerekir. Odak mesafesi makro nesnenin bütün detaylarını sergileyebilecek yakınlıkta olmalıdır. Bu mesafe ayarlanırken hızlı olmak gerekir. Özellikle makro bir canlı çekimi yapılacaksa görüntünün istenilen şekilde yakalanması için odak mesafesi hızla ayarlanmalıdır. Odak mesafesi ayarlamalarında daha rahat etmek adına makro lensler tercih edilebilir. Lens kullanımı ile ayrıntılar daha net ve daha hızlı bir şekilde yakalanabilir. 

Makro fotoğrafçılıkta konu veya nesnenin netliğine göre derinlik oluşturmak gerekir. Eğer nesnenin bütün detaylarının görünmesi isteniyorsa diyafram açıklığı yüksek tutulmalıdır. Diyafram açıklığı genişledikçe nesnenin detayları daha da net hale gelir. Aynı zamanda arka plandaki görüntülerde netlik kazanmaya başlar ve derinlik istenen şekilde yansır.

Ancak burada dikkat edilmesi gereken temel durum arka planın çok karışık olmaması gerektiğidir. Örneğin bir sinek çekimi yaparken diyafram genişliği yüksek şekilde ayarlandığında sineğin bütün hatları netleşir. Aynı zamanda sineğin arka planı kabul edilen yeşil yapraklarda netlik kazanır.

Derinlik oluşturan bu görüntüde sinek asıl obje olarak kendini belli ediyor ve arka plan sineğin önüne geçmiyorsa çekim istenen kalitededir. Fakat arka plandaki diğer canlılar daha ön plana çıkarken sinek geride kalıyorsa makro çekimde hata yapılmış olur ve derinlik kaliteyi ortadan kaldırır. 

Odak mesafesi ve derinlik ayarlamaları yapılırken sade arka planlar seçmek ve nesneye zıt tonlarda olan arka planlar seçmek ayarlamayı kolay hale getirir. Bazı durumlarda arka plan tonları ile nesnenin tonları birbirine yakın olabilir. Böyle durumlarda arka plan derinliğini biraz daha geri planda tutmak gerekecektir. 

Doğal Işığın Mikro Dünyadaki Rolü

Doğal ışık mikro dünyanın bütün güzelliğini ön plana çıkaran harika bir detaydır. Yapay ışığın veremediği netliği ve ihtişamı sunan doğal ışık makro çekimlerde, özellikle de doğa çekimlerinde olmazsa olmazlardandır. Makro fotoğrafçılıkta ışığın doğru açılardan kullanılması gerekir. Çok sert olan doğal ışık fotoğraftaki detayları öldürür.

Az miktarda gelen doğal ışık ise detayların karanlık çıkmasına neden olur. Bu nedenle makro fotoğrafçılığında yumuşak ve aydınlatıcı etki sağlayan doğal ışıktan yararlanmak gerekir. Yumuşak ışık dediğimiz ışık ise güneşin yeni yeni ortaya çıktığı ve doğayı aydınlattığı gün doğumunu ve güneşin yavaş yavaş batmaya başladığı gün batımını kapsar. Öğlen saatleri ya da akşam saatleri makro çekimlerde doğal ışıktan yararlanmayı önler ve çekimlerde kalitenin düşmesine neden olur. 

Makro çekimlerde sadece doğal ışığın gelmesi yeterli değildir. Arka planda ışığın gelmesini engelleyen unsurlar varsa bunların da ortadan kaldırılması gerekir. Yeşillik bir alanda minik bir uğurböceği çekimi yapılacaksa ve yapraklar böceğin üzerine gölge yapmışsa kenara çekilmesi ya da budanması gerekebilir. 

Bir sonraki yazıda görüşmek üzere,

Anıl UZUN